T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
İSTANBUL / ÜMRANİYE - Nevzat Ayaz Anadolu Lisesi

AVRUPA GEZİMİZ


19-09-202319-09-202319-09-202319-09-202319-09-202319-09-202319-09-202319-09-202319-09-202319-09-202319-09-202319-09-202319-09-202319-09-202319-09-202319-09-202319-09-202319-09-202319-09-202319-09-202319-09-202319-09-202319-09-202319-09-202319-09-202319-09-202319-09-202319-09-202319-09-202319-09-202319-09-202319-09-202319-09-202319-09-202319-09-202319-09-202319-09-202319-09-202319-09-202319-09-202319-09-202319-09-202319-09-202319-09-202319-09-2023

NEVZAT AYAZ ANADOLU LİSESİ AVRUPA GEZİSİ (20-30 Ağustos 2023)

(7 ÜLKE – 8 ŞEHİR)

 

GEZDİĞİMİZ BAZI ŞEHİRLER:

BUDAPEŞTE:

Macaristan’ın başkenti olan Budapeşte, gerek Erasmus ile gerekse farklı projelerle pek çok öğrencinin kaldığı, yaşadığı veya gezdiği şehirlerden biri. Mimarisi ve şehir planlaması ile insanı büyüleyen bu şehrin alelade bir sokağında yürümek bile insanın nefesini keser cinsten. Gezideki diğer şehirlerden çok daha farklı bir atmosfere sahip olan Budapeşte çok yoğun olmaması ile insanı boğmayan ama büyük bir şehir olduğunu hissettiren bir yapıda.

Şehir Buda ve Peşte olmak üzere Tuna nehri tarafından iki ayrı yakaya ayrılıyor. Şehrin bir kısmında ekonomik faaliyetler, sanayi, bankacılık gibi eylemler fazlayken, bir tarafında ise insanların gezdiği, dolaştığı yani tam tabiri ile hayatlarını idama ettirdikleri eylemler fazladır. “Tuna nehri üstüne kurulu en büyük ikinci şehir” ve “Doğunun Paris’i” olma gibi unvanlara sahip olan Budapeşte bu kazandığı unvanları cidden hakkeder bir durumda.

1-      Zincir Köprü

2-      Sıradan bir sokak

3-      Parlamento Binası ve Kossuth Meydanı

4-      Balıkçı Tabyası

5-      Anantara Palace Hotel

6-      Matthias Kilisesi

7-      Kahramanlar Meydanı

8-      Brudern Hotel

9-      Devlet Opera Binası (içerisi)

 

 

PRAG:

Prag Çek Cumhuriyetinin ya da diğer adıyla Çekya’nın başkenti konumundadır. Yine diğer Avrupa ülkeleri gibi doğal güzelliklerinden ziyade mimarisi ile insanı büyüleyen ve hayran bırakan bir yapıya sahip olan Prag yaz aylarında turistlerin favori duraklarından biri. Gezideki diğer şehirlere kıyasla daha kalabalık olan, ayni zamanda canlılığını en çok hissedilen şehirlerden biri kendisi.

Gezide bulunan diğer şehirlere kıyasla daha az Türk nüfusunun bulunduğu Prag’da, Avrupa'nın içlerine doğru artan Türk sevgisizliğini bir nebzede olsa hissetmek mümkün.

1-      Astronomik Saat Kulesi

2-      Dans Eden Bina

3-      Aziz Vitus Katedrali

4-      Old Town Bridge Tower

5-      Ulusal Müze

6-      Sıradan bir sokaktaki otel

7-      Devlet Operası

8-      Strahov Manastırı

 

 

SELANİK

Gezdiğimiz toplam 7 şehirden en önemlisi olan Selanik’ti. Selanik'i diğer şehirler kadar çok gezemesek bile Atatürk'ün evine gidip, onun yaşadığı yerleri görmek cidden çok güzel bir tecrübeydi.

Genel anlamda Yunanistan'da çok bulunmamamıza rağmen bizi şaşırtan birçok şey oldu. Mesela Yunanlıların zaman içerisinde birçok Türkçe kelime öğrenmeleri ve bizi anlayacak düzeyde Türkçe bilmeleri şaşırtan ilk şey olmuştu. Hatta rehberlerimizden “Yunanları kötüleyen şekilde konuşmayın şehrin içindeyken sizi anlıyorlar” demesi cidden çok şaşırtıcıydı. Üsküp’te yaşayan insanlar kadar Türkçe bilmeseler de anlaşılır düzeyde bildikleri kesindi.

 

ÜSKÜP:

Kuzey Makedonya’nın gözdesi Üsküp. Zamanında pek çok uygarlığın hâkimiyeti altında bulunmuş Üsküp günümüzde kuzey Makedonya sınırlarında bulunuyor. Üsküp bizler için alelade bir yurtdışı şehri değil. Bizler için yüzyıllar boyu hâkimiyetimiz altında kalmış, hala bizlerden çok fazla iz taşıyan ve varlığımızın devam ettiği balkan ülkelerinden olan K. Makedonya’nın başkenti. Yüzyıllardan beri gelen hâkimiyetin etkisini “Milenyum Haçının” gölgesi altında söndürmeye çalışsalar da Türklerin varlığı hala hissedilir bir şekilde devam etmekte.

Şehrin merkezinde bulunan ihtişamlı Büyük İskender heykelinden Osmanlı döneminden kalan köprülerine kadar Üsküp tarih kokan balkan şehirlerinden biri. Şehrin içerisindeki Türk sayısı azımsanmayacak düzeyde fazla hatta Türklerin kendilerine ait çarşıları ve dükkânları bulunuyor. Yolda ya da meydanda yürürken Türkçe konuşmalar duymak veya uzaktan baktığında “bu kesin Türk’tür” diyeceğin insanları görmek bizim için ilk başlarda çok şaşırtıcı olmuştu. Çünkü İngilizceye ihtiyaç duymadan insanlarla anlaşabiliyordunuz. Üsküp köftesi gibi meşhur yiyecekleri yapan lokantalardaki çoğu garson ya da lokanta sahibi üç beş kelime veya akıcı düzeyde Türkçe biliyordu. Gezinin diğer şehirlerinin yanında sönük kalsa da Üsküp yabancılık çekmediğimiz sakin ve güzel bir şehirdi.

1-      II. Filip Heykeli

2-      Makedonya Kapısı

3-      Ohrili Aziz Clement Kilisesi

4-      Büyük İskender Heykeli

5-      Konstantin ve Elena Ortodoks Kilisesi

6-      Taşköprü

7-      Ohrili Aziz Clement Kilisesi (içerisi)

 

VENEDİK:

Avrupa'nın en önemli ve en uzun tarihli şehirlerinden biri olan Venedik... Yaklaşan küresel ısınma riski ile zaman zaman kuruyan sonunda ise sular altında kalacak olan, ayni zamanda günden güne batan İtalyan şehri.

Öncelikle gezide edindiğimiz tecrübelerle söyleyebileceğimiz bir şey varsa o da; Venedik’in resimlerle alakası olmayışı. Kanallardaki suların kokması ve o suların renginin resimlerle alakalı olmayan bir biçimde yeşil bir renkte olması bizim için bir hayal kırıklığı oldu. Yemekler konusunda gezdiğimiz yerlerde açık ara birinci olan ama gittiğimizde 40 derece sıcakta insanı boğan Venedik maalesef bir hayal kırıklığıydı.

1-      Chiesa di San Salvatore

2-      Chiesa di San Salvatore

3-      Venedik kanalları

4-      Venedik kanalları

5-      Venedik ara sokakları

 

VİYANA:

Viyana… Osmanlı’nın iki kere kapılarına dayandığı, insanı mimarisi ile büyüleyen o güzide şehir. Her detayıyla düşünüldüğünde bu turun en güzel şehri olmayı hak edebilecek bir güzellikte. Parlamento binası ya da günümüzde aktif olarak kullandıkları o ihtişamlı belediye binası ya da hiçbiri sizin ilginizi çekmediyse altınlarla kaplı Veba Heykeli. Hepsi birbirinden güzel ve ihtişamlı olan bu yapılar insanı büyülüyor resmen. Sadece onlar değil Avusturya’nın başkenti olan bu şehirde insanların suya ulaşımlarının çok kolay olması da insanı çok etkiliyor. Özellikle turist olarak gelen insanların sulara yüksek meblağlar ödemesini engelleyen kaliteli suları yolun ortasındaki otomatlardan almak ya da sıcak bastığında otomatın hemen yanında serinletici buharlar ile serinlemek cidden sıcak havalarda şehri gezmeyi rahatlattığı için çekiciliğini de çok arttırıyor.

Genel olarak Türkiye’den giden bir turist için çoğu Avrupa şehri pahalı gelir ama Viyana gezideki diğer şehirlere kıyasla ekstra pahalı gelebiliyor insanın gözüne. Teknolojik cihazlar bakımından Avrupa’nın en ucuz şehirlerinden biri olsa da genel manada pahalı olduğu aşikâr. Gerek su gerekse atıştırmalık fiyatları epey pahalı geliyor insanın gözüne. Pahalılığı bir kenara bırakıldığında, gezinin en güzel ve görülemeye değer yeri olduğu kesin.

1-      Mozart Heykeli

2-      Aziz Stephan Katedrali

3-      Viyana Belediye Binası

4-      Hofburg Sarayı 

5-      Veba Heykeli

6-      Karl Kilisesi

7-      St. Pete Kilisesi

8-      Parlamento Binası

 

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin
Yayın: 19.09.2023 - Güncelleme: 19.09.2023 16:27 - Görüntülenme: 459
  Beğen | 0  kişi beğendi